İFTİRA SUÇU, CEZASI ve İFTİRA SUÇUNUN UNSURLARI TCK Md 267 Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu

Nội dung bài viết
Nội dung bài viết

İFTİRA SUÇU, CEZASI ve İFTİRA SUÇUNUN UNSURLARI TCK Md 267 Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu

Federasyonlar, Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır.

  • Bu halde de ihbarda bulunanın iftira suçunu işlediği kabul edilemez.
  • …bunca kalabalık içinde ben bu dünyayı ve düşüncemi sözde mahremiyet içinde anlattım.
  • Dilekçe hakkının yargısal alanda başlıca ortaya çıkış biçimi ise, ihbar ve şikayet hakkının kullanılmasıdır.

Maddesinde ifade edilen “yetkili makam” olup olmadığının belirlenmesi açısından, konunun tüm boyutlarıyla farklı başlıklar altında incelenmesi gerekmektedir. Isimli kişiyi yakalayıp gözaltına almışlar, bu kişinin üzerinde ve çevrede yapılan aramada falçata bulunamamıştır\. Canlı krupiyelerle oyna, gerçek bir kumarhane atmosferini evinden hisset. PinUp\. 15-)Savunma yapmak, iftira atmak demek değildir. Borç verdiği parayı ödememek için, suçu konu senedin zorla imzalatıldığını söylenmesi halinde diğer şartları varsa iftira suçu oluşur. 14-)İftira suçu ile ilgili olarak sayılı Tanık Koruma Kanunu’nun 3 ve 4. Maddesi gereğince tanık koruma hükümleri uygulanır.

Görüldüğü gibi, suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle fail ile devlet arasında doğan ceza ilişkisi, bu fiili işleyen sanığın ya da hükümlünün ölümüyle cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle başkası sorumlu tutulamayacağından düşmektedir. Ölüm, bir vakıa olan suçu ortadan kaldırmayacak, suçtan sorumlu tutulacak kişi olmadığından, devletin suçla birlikte ortaya çıkan cezalandırma sorumluluk ve yetkisini sona erdirecektir. Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; “dosyada mevcut deliller itibarıyla sanığa atılı iftira suçunun oluşmadığı” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır. İdari yaptırım kavramını organik ölçütü kullanarak tanımlayan Özay’a göre ise idari yaptırım; yasaların açıkça yetki verdiği ve yasaklamadığı durumlarda, araya yargı kararı girmeden, idarenin doğrudan doğruya, bir işlemi ile ve idare hukukuna özgü usullerle vermiş olduğu cezalardır (İlhan Özay, İdari Yaptırımlar, İstanbul 1985, s. 35). Öte yandan Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 Sayılı CMUK, gerekse 5271 Sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu sebeple ulaşılma imkanı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur. Diğer taraftan, ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir.

Mesela bir kamu görevlisine, görevine geç gelip erken gittiği konusunda iftira  edilmesi edilebilir. Failin daha önceki bazı olaylardan duyduğu şüphe veya tahmine dayalı olarak isnatta bulunması durumunda iftira suçu oluşmaz. Bu durumda fail, suç isnat ettiği kişinin bu suçu işlemediğini kesin olarak bilmemekte; tahmin etmekte veya şüphelendiği isimleri soruşturma organları ile paylaşmaktadır. Bu şekilde yapılan isnatta ”işlemediğini bildiği halde” şartı tam olarak gerçekleşmediğinden iftira suçunun meydana gelmeyeceği açıktır.(Alp Tolgahan Serttaş, S.117) Suçun oluşumu için fail ihbar veya şikayetin asılsız olduğunu kesin olarak bilmelidir. 3-)İftira suçu,  bazen vuku bulmuş olan olayların yanına bazı gerçek dışı yeni olaylar eklemek suretiyle de irtikap edilebilir. Bundan dolayı dolayı hırsızlık suçu ile ilgili olarak, şayet deliller varsa, ek-takipsizlik kararı verilmek suretiyle mükteza tayin edilmeli ve mağdur hakkında iftira suçundan dava açılması gerekir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir\. İlk bahsini yerleştir, oyunun heyecanına kapıl. pin up\. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye verilecek yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Bu durumlarda da iftira suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye uygulanacak yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Bu durumlarda da iftira suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Failin, ileri sürdüğü isnadın gerçek olmadığını kesin olarak bilmesi zorunlu olduğundan gerek şekli gerekse maddi iftira açısından, failin kastı doğrudan kast olmalıdır. Bu nedenle, isnadın gerçek dışılığı konusunda olası kast (muhtemel-gayrimuayyen kast) suçun oluşması için yeterli değildir. Eğer fail, isnat ettiği fiilin objektif olarak gerçek dışı olmadığı düşüncesiyle ihbarda bulunmuşsa, olası kastla hareket ettiği için iftira suçundan söz edilemez. Artuk-Gökcen-Yenidünya, a.g.e.,s.1030.-Önder,a.g.e.,s.222. TCK Md 267 de belirtilen iftira suçunun manevi unsuru doğrudan kasttır. Suçun olası kast veya taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir. Suçun manevi unsurunun ön şartı failin mağdurun işlemediğini yani masum olduğunu açık ve kesin bir şekilde bilmesidir.(Yenidünya S.2850) Failin tipik eylemin gerçekleştirilmesine yönelik genel kastı yeterli olmaz.. Bu iftira kastı doktrinde iftira kastı olarak adlandırılmaktadır. Kanun koyucu toplumun gerçekleşen suçlarla ilgili ihbarları elde etmekteki menfaatini göz ünündeki bulundurarak, suçun olası kast veya taksirle işlenemeyeceğini kabul etmiştir. Failin, isnatta bulunduğu ve dile getirdiği hususları mağdurun işlediği kanaat ve inancıyla şikayet ve ihbar yapılmış ise, bu halin nedenleri ve somut gerekçeleri ortaya konulması durumunda da yine iftira suçu oluşmaz. Her olayın gelişim sürecine, failin kültür seviyesi, ekonomik durumu vs kriterlere göre iftira kastının hakim tarafından tayin edilmesi gerekir.

Suç işlenmesini ve kamu düzeninibozacak nitelikteki gösteri ve yürüyüşleri önlemek için gerekli olan tedbirlerialmak, idarî zabıta sıfatı ile, delillerin kaybolmasına engel olmak, adlîzabıta sıfatı ile, bekçilerin görevi içine girer. Bekçiler adlî görevlerini ifaederken işledikleri suçlardan dolayı genel hükümlere göre muhakeme edilirler.Memurin Muhakematı kuralları uygulanmaz. D dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkpin-up online. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Bağımsız spor federasyonlarının teşkilatlanması ve çalışma usullerine ilişkin mevzuat ve yapılan açıklamalar doğrultusunda, bu federasyonların hukuki statülerinin de irdelenmesi gerekmektedir. Bu düzenleme doğrultusunda, Devletin sporun geliştirilmesi ve sporcunun korunması bakımından pozitif yükümlülükleri olduğu anlaşılmaktadır. Devletin bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi kapsamında yapılan teşkilatlanmanın hukuksal boyutunun irdelenebilmesi açısından da öncelikle, spor faaliyetlerinin niteliğinin ortaya konulması gerekmektedir. Bu aşamada, uyuşmazlık konusunun sağlıklı bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi bakımından “yetkili makamlar” kavramı üzerinde durulması gerekmektedir.

Trả lời

Email của bạn sẽ không được hiển thị công khai. Các trường bắt buộc được đánh dấu *

0899688883
Liên hệ